Çocuklara cinsel istismarda bulunmak hem kanunen hem dinen büyük bir suçtur. Buna hastalık canım mecbur elinden gelmiyor diyerek bakmak tam anlamı ile körlüktür. Burada insanın nefsi arzularının kontrol altına alınamaması vardır. Yani insanlar nefislerini terbiye etmedikleri ve kötü arzularını kötü ortamların etkileri ile besledikleri için bu gibi kötü manzaralar ortaya çıkabilmektedir. Kişinin hormonal ve ciddi olarak böyle bir hastalığı var ise doktora giderek acilen tedavi sürecine başlaması gerekmektedir. Şimdi dinimizin bu konuda emirlerine gelelim.

ÇOCUKLARA TECAVÜZ CEZASI NEDİR?

Kişi çocuk veya çocuklar ile cinsel bir temasa girdi ise kendisine zina cezası olan had cezası uygulanır. Evli ise recm edilir. Yani öldürülür. Eğer bekar ise 100 tane sopa cezası uygulanır. Cinsel temas yok ise İslam hakimi gerekli gördüğü caydırıcı cezalardan bir tanesini tazir cezası ismi ile kişiye verir.

Eğer kişide ciddi manada bir pedofili düşkünlüğü var ise kişinin uzman psikiyatr tarafından detaylı ve etraflıca tedavi edilmesi gerekmektedir.

Eğer kişide çok ciddi olarak böyle bir hastalık tespit edilirse kişi tedavi edilir ve ceza uygulanmaz. Fakat toplumdaki kişilerin çoğu sapkınlık ile bu tür günahları işlemektedir.

Kişi her ne günah işlerse işlesin tövbe ederse Allah Teala samimiyeti ölçüsünde günahları affeder. Fakat ortaya çıkan suçlarda cezai işlem esastır. Kişi günahından tövbe ederek böyle bir durumdan nefret ederek vazgeçerek Allah katında affedilebilir.

İnsan nefsi kişinin kendi iradesi altındadır. Kişi böyle bir pislikten kurtulmak isterse elbette kurtulabilir fakat nefs adeta bir boğa gibidir onu besledikçe kötü şeyleri daha çok ister bu yüzden nefsin istediklerini yapmamak özellikle böyle durumlarda korkmak ve Allah Tealaya sığınmak en güzelidir. Pedofili hem suç hem de ağır bir psikolojik rahatsızlıktır. Bu yüzden dikkatli olunmalıdır. Ve en güzeli Allah Teala’dan af dilemek böyle sapkınlıklardan kendisini korumasını istemektir. Fakat sadece dua ile yetinmemeli fiili dua olan tedavi yöntemlerini irdemelidir. Tövbe tüm günahları silen ilahi bir hikmet ve temizleme kaynağıdır. Allah Teala Kuranı Kerim’de mealen şöyle buyurmaktadır:

“Ve onlar bir kötülük yaptıkları ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları da Allah’tan başka kim bağışlayabilir? Ve onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler.” (Âl-i İmrân, 3/135).

 

“Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra hemen tövbe edenlerin tövbesidir. İşte Allah bunların tövbelerini kabul buyurur. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Yoksa, (makbul) tövbe, kötülükleri (günahları) yapıp yapıp da kendisine ölüm gelip çatınca, ‘İşte ben şimdi tövbe ettim.’ diyen kimseler ile kâfir olarak ölenlerinki değildir. Bunlar için âhirette elem dolu bir azap hazırlamışızdır.” (Nisâ, 4/17-18).

Rasulullah aleyhissalatüvesselam Efendimiz buyurmuştur ki:

“Günahlarından samimi olarak tövbe eden kimse hiç günah işlememiş gibidir.” (İbn Mâce, Zühd, 30)

Tövbe etmek dil ile yeterli değildir. İslam alimleri tövbenin geçerli olması için bazı şartlar sunmuşlardır. İşlenen günah terk edilmelidir. Günaha çok pişman olmalıdır. Günahı bir daha işlememe kararlığı olmalıdır. Tövbenin kabul alametleri ise kişinin artık gönlünün huzurlu olması ve hayırlı amellere yönelmesidir.